24 Mayıs 2007 Perşembe

Zico: Eleştirileri kafama takmıyorum

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, hayatının en anlamlı günlerini yaşadığını ancak şampiyonluğun kolay olmadığını söyledi. Oğullarının kendisini çok fazla eleştirdiğini belirten Brezilyalı çalıştırıcı, "Dışarıdan gelen eleştirileri fazla kafama takmıyorum" dedi.

Zico, Fenerbahçe TV'de katıldığı "Şampiyonlar Konuşuyor" programında yaptığı açıklamada, Türk futbolunu, Türkiye'ye gelmeden önce de takip ettiğini ve bu nedenle geldiğinde kendisini şaşırtan bir şey olmadığını söyledi.

Türk futbolunun, kendisini sürekli geliştirmeye müsait bir yapısı olduğunu, Fenerbahçe'nin de Türk futbolunun en büyük, en değerli yapı taşlarından biri olduğunu vurgulayan Zico, "Fenerbahçe'nin hedefi, Avrupa'da ve dünyada adını en üst düzeyde duyurmak. Fenerbahçe gibi bir camianın başka bir hedefi olamaz. İnanıyorum ki önümüzdeki zamanlar, hem Fenerbahçe, hem Türk futbolu adına daha iyi olacak" diye konuştu.

Turkcell Süper Lig'de birbirinden güçlü takımlar bulunduğunu, dengenin yüksek dozda olduğunu ve dengelerin birbirinden fazla sapmadığını ifade eden Zico, böyle bir ligden başarıyla ayrılmaktan gurur duyduklarını dile getirdi.

"KENDİME VE ÇALIŞTIĞIM İNSANLARA GÜVENDİM"

Teknik direktör Zico, saha içinde ve dışında zorluklarla uğraşırken, her zaman kendilerine güvendiklerini ve kendilerine saygılarını kaybetmediklerini belirterek, “Özellikle zor anlarda, kendinize duyduğunuz güven çok önemlidir. İşler ne zaman zor olursa, o zaman kendinizden bir şey daha katmanız gerektiğini, elinizden gelenin daha fazlasını yapmanız gerektiğini anlayabilirsiniz. Bizim işimiz de kolay olmadı. Bir sürü zorluğa rağmen kararlılığımızı sürdürdük ve sonunda istediğimize ulaştık" dedi.

Şampiyonluğa giden yolda hiçbir zaman şüphe duymadığını ifade eden Zico, “Zor anlarımız oldu, ancak üstesinden gelmek için her şeyi yaptık. Kendime ve çalıştığım insanlara her zaman güvendim. Ligin gidişatına ve o anda yapılan maçlara göre, önemli olan bizim bir düzeni oturtup, lider olduğumuz zamanlarda lider gibi davranmaktı. Ligin sonu yaklaştıkça gerginlik artar. Önemli olan, bu tip durumları kontrol edebilmektir. Puan farkı da bunun içinde yer alır. Biz takım olarak bu kontrolü sağladık” diye konuştu.

"GÜVENE DAYALI İLİŞKİ"

Fenerbahçe'deki tesisler ve çalışma ortamının, kazanılan başarıda payı olduğunu anlatan Zico, kulüp yönetimi ile de aralarında saygı ve güvene dayalı bir ilişki bulunduğunu söyledi.

Yönetimin, sezon içinde kendilerine her türlü desteği sağladığını ve zor zamanlarında yanlarında olduğunu belirten Brezilyalı teknik adam, “Özellikle başkanımız ile yaptığımız görüşmelerde, sürekli fikir paylaşımında bulunduk. O bize fikirlerini sundu, biz ona fikirlerimizi sunduk. Bize her zaman güvendiklerini gösterdiler, ben de onlara saygımı, güvenimi sonuna kadar belli ettim. Bu başarıyı yakalamamızda onların payı çok büyüktür” dedi.

Kulüp başkanı Aziz Yıldırım'a, kendisine sağladığı rahat çalışma ortamı dolayısıyla teşekkür eden Zico, şöyle devam etti:
"Başkanımızla oturup konuştuğumuzda, her zaman saygısını gösterdi ve rahat bir çalışma olanağı sundu. Yaptığı yorumlarla, verdiği desteklerle, benim işimi yapabilmemi sağladı. Bu yüzden ona teşekkür etmek istiyorum. Zaten bunu saha içindeki futbolcularımız da hissediyorlar ve bu bize çok büyük bir rahatlama ve verimlilik sağlıyor.
Ben her zaman, bir aile dendiğinde, ailenin bir bütün olması gerektiğini ve herkesin birbirini sevip sayması gerektiğini aklıma getiririm. Bu iş hayatında da aynı şekildedir. Çalışma arkadaşlarımın, benimle birlikte çalışan, her gün yüzüme bakan insanların da işini yaparken zevk alması, benim için çok fazla önemlidir. Önemli olan, insanların yaptığı işten zevk alması. Ben ailemden böyle gördüm. Ailemde herkes birbirine bağlıydı. Çok sıcak bir aile ortamım vardı. Şu andaki aile ortamım da öyle. Çocuklarım beni her zaman ararlar, özellikle maçlardan önce ve sonra. Fakat oğullarım ile ilgili bir sorunum var. Beni çok fazla eleştiriyorlar. Ben dışarıdan gelen eleştirileri fazla kafama takmıyorum. Beni daha fazla etkileyen, özellikle çocuklarımın maçlardan sonra yaptığı 'Baba niye bu oyuncuyu oyundan çıkarmadın', 'Neden bu oyuncuyu oyuna koymadın', 'Niye böyle yapıyorsun? Biz seni anlamıyoruz' gibi yorumlar. Böyle olunca, insan evin içerisinde çok fazla bunalıyor ama tabii hepsi babalarının iyiliği için bunları söylüyorlar. Bunları anlıyorum.
Şampiyonluğu önceden garantilediğimiz için, özellikle son Ankaragücü maçında stadımızdaki güzel ortamı onların da görmesi adına bütün ailem buraya gelecek ve ailece duygusal anlar yaşayıp mutluluğumuzu bütün camia ile paylaşacağız."

"UEFA KUPASI'NDA FİNALLERDE OYNAYABİLİRDİK"

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, bu sezon UEFA Kupası'nda finallerde oynayabilecek bir kadroya sahip olduklarını, ancak bunu başaramadıklarını söyledi.

Zico, “Özellikle ben, UEFA Kupası'nda, finallerde oynayabileceğimizi, çeyrek final, yarı final ya da finallerde oynayabilecek bir kadromuz olduğunu düşünüyorum.. Bunu yapabilirdik ama başaramadık. UEFA Kupası'nda şu anda finallerde olan takımlara baktığımızda, hiçbiri için, Fenerbahçe'den daha iyi oynadığını ya da daha iyi bir kadroya sahip bulunduğunu söyleyemeyiz” dedi.

Zico, UEFA Kupası'nda mücadele eden birçok ekipten daha iyi bir kadroya sahip bulduklarını vurgularken, “Bence biz, UEFA Kupası'nda daha iyi bir sonuca imza atabilirdik, olmadı, ama bu kupada daha fazla ileri gitseydik, bana göre, özellikle de ikinci yarının başındaki sakatlıklardan dolayı ligdeki şampiyonluğumuz zora girebilirdi” şeklinde görüş belirtti.

Alex rüyası bitiyor

Fenerbahçe taraftarlarının gözbebeği Alex, gelecek sezon büyük ihtimalle sarı-lacivertli formayı giymeyecek.
Zaman zaman eleştirilmesine rağmen Fenerbahçe orta sahasının vazgeçilmez ismi olan Alex de Souza'nın menajeri ile sarı-lacivertli yönetim arasındaki görüşmeler tıkandı.
Yıllık 1 milyon 800 bin euro alan Brezilyalı oyuncu, sözleşme yenilemek için 2,5 milyon euro istedi ancak yönetimden bu rakamın çok fazla olduğu cavabını aldı.
Geçtiğimiz gün İstanbul'a gelen ve sarı-lacivertli yönetim ile masaya oturan Alex De Souza'nın menajeri Juan Figger, anlaşma sağlayamadan Almanya'ya gitti. En geç cumartesi günü tekrar Türkiye'ye gelecek olan Figger, yönetim ile bir kez daha masaya oturacak. Ancak Fenerbahçe yönetiminin kararı kesin. Yıllık 2,5 milyon Euro'yu çok bulan yöneticiler, Brezilyalı oyuncu ile anlaşılamaması olasılığını düşünerek, yeni bir yıldızın peşine düştü bile.
Bu durum üzerine Beşiktaş ve Galatasaray, Alex de Souza'yı transfer listelerinin ilk sırasına alırken, Alex'in Avrupa'dan da bir çok cazip teklif aldığı öğrenildi. Ezeli rakiplerinin Alex'i transfer etmek istemesi üzerine sıkıntıya giren Başkan Aziz Yıldırım'ın, son görüşmede tavrını değiştirip değiştirmeyeceği ise merak konusu.

Beşiktaş için Türk hoca sesleri

Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu, Jean Tigana'dan boşalan futbol takımının başına yeni teknik adam arayışlarını sürdürürken, Beşiktaşlı Sporcular Sosyal Yardımlaşma Derneği, siyah-beyazlı camianın içinden yetişmiş teknik direktörlere sahip çıkılmasını istedi.
Dernek başkanı Haluk Özgerçek imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, teknik direktör adayları içinde, dernek üyesi, eski futbolcu ve takım kaptanı Samet Aybaba'nın da yer almasının kendilerini heyecanlandırdığını ve sevindirdiğini, ancak siyah-beyazlı taraftarların Aybaba'ya göstermiş oldukları şık olmayan tepki ve protestolara üzüldüklerini kaydetti.

Samet Aybaba'nın, gerek sporculuk, gerekse görev yaptığı teknik direktörlük dönemlerinde Beşiktaşlılık duruşuna ve kimliğine bağlı kalarak, başarılı hizmetler verdiğine değinilen açıklamada, şöyle denildi:

''Eski sporcular olarak taraftarlarımızdan bugüne kadar yabancı teknik adamlara tanınan şans ve hoşgörülerin, Beşiktaş'tan yetişen teknik adamlarımıza da tanınmasını arzu eder, yapılan protestoların düzeltilerek, Beşiktaş'ta görev yapmanın gururunu yaşamak isteyen tüm teknik adamlarımıza sahip çıkılmasını rica ederiz.''

Kral belli oluyor!

Turkcell Süper Lig'de yarın ve 26 Mayıs Cumartesi günü yapılacak 34. ve son hafta maçlarıyla 2006-2007 sezonu tamamlanırken, gözler ''Gol Kralı'' adaylarının üzerinde olacak.
Ligde son haftaya girilirken 19 golle ''Gol Krallığı'' yarışmasında zirvede yer alan Fenerbahçeli Alex de Souza ile 18 golle ne yakın takipçisi Galatasaraylı Ümit Karan, ilk kez ''Gol Kralı'' unvanını alabilmek için son hafta maçlarında ter dökecekler.

Fenerbahçe son haftada kendi evinde Ankaragücü, Galatasaray ise deplasmanda Bursaspor ile karşılaşacak.

Birinci Futbol Ligi'nin 48 yıllık geçmişinde Galatasaray 13, Fenerbahçe ise 12 kez, en çok gol atan futbolcuları kadrosunda bulundururken, sarı-lacivertliler 12, sarı-kırmızılılar ise 4 sezondur ''Gol Kralı'' çıkaramıyor.


-EZELİ REKABETTE ''KRALLIK'' YARIŞI-


Lig tarihinin en çok gol atan toplam 32 futbolcusu, 15 ayrı takımdan çıkarken, Galatasaray, şimdiye dek 13 kezle en çok ''Gol Kralı'' çıkaran takım unvanını elinde bulunduruyor.

Şimdiye dek 12 kez ''Gol Kralı'' çıkaran Fenerbahçe, bu sezon Alex'in bu unvanı alması durumunda, ezeli rakibini yakalayacak. Ümit Karan'ın zirvede yer alması durumunda ise iki takım arasındaki fark 2'ye yükselecek.

Bu arada, Beşiktaş ve Trabzonspor ise 3'er kez ligin en çok gol atan futbolcusunu kadrosunda barındırırken, Samsunspor, Eskişehirspor, Ankaragücü ve Bursaspor 3'er, Adanaspor 2, Ankara Demirspor, Göztepe, Altay, Sakaryaspor, Konyaspor ve Kayserispor da 1'er kez ''Gol Kralı'' çıkardı.


-ALEX, FENERBAHÇE TARİHİNE GEÇECEK-


Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Alex de Souza, ''Gol Kralı'' olması durumunda, sarı-lacivertli futbol takımında bu başarıya ulaşan ilk yabancı futbolcu olarak Fenerbahçe'nin tarihine geçecek.

Bu sezonun ilk yarısında Beşiktaş'a attığı golle ''100'ler Kulübü''ne giren Galatasaraylı Ümit Karan ise Alex'i geride bırakması durumunda, ilk kez ''Gol Kralı'' unvanını alacak

Milan hesabı gördü

İtalyan ekibi, İstanbul'daki 2005 finalinde 3-0'dan kupayı verdiği Liverpool'a rövanşı kaptırmadı. Atina'da Inzaghi'nin iki golüyle rakibini devirerek Şampiyonlar Ligi'nde 7. kez mutlu sona ulaştı


Yunanistan'ın başkenti Atina'da oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde, Liverpool'u 2-1 yenen İtalya'nın Milan takımı şampiyon oldu.
2005 yılında İstanbul'da oynanan finalde rakibine 3-0'dan penaltılarla kupayı kaptıran İtalyan ekibi hem rövanşı aldı, hem de Devler Ligi'nde 7. kez mutlu sona ulaştı.
45. dakikada Pirlo'nun kullandığı serbest atışta topu omuzuyla tamamlayan Inzaghi, Liverpool filelerini havalandırdı ve ilk yarı Milan'ın 1-0 üstünlüğü ile kapandı.
63. dakikada tek başına ceza alanına inen Gerrard kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda vurdu ancak Dida gole izin vermedi.
68. dakikada Riise ceza sahasının sağ çaprazından oldukça sert vurdu, top yandan az farkla auta çıktı.
82. dakikada Kaka'nın nefis ara pasında topla buluşan Inzaghi ikinci kez ağları sarstı: 2-0
89. dakikada Kuyt kafayı çaktı ve aradaki farkı bire indirdi: 2-1

HAKEMLER: Herbert Fandel, Carsten Kadach, Volker Wezel (Almanya)
MİLAN: Dida (7) - Oddo (6), Nesta (6), Maldini (7), Jankulovski (6) (Kaladze Dk.79) - Gattuso (6), Pirlo (7), Ambrosini (6), Seedorf (6) (Favalli Dk.90), Kaka (6) - Inzaghi (7) (Gilardino Dk.88)
LİVERPOOL: Reina (5) - Finnan (5) (Arbeloa (Dk.88), Agger (6), Carragher (5), Riise (5) - Pennant (6), Mascherano (5) (Crouch Dk.78), Alonso (6), Gerrard (6), Zenden (5) (Kewell Dk.59) - Kuyt (6)
SARI KARTLAR: Gattuso, Jankulovski (Milan), Mascherano, Carragher (Liverpool)
GOLLER: Inzaghi (Dk.45 ve 82), Kuyt (Dk.89)

Maldini tarihe geçti


AP
Milan'ın tecrübeli kaptanı Maldini takımı adına Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırırken, kariyerinde 5. kez bu onuru tadarak tarihe geçti. Maç sırasında sahaya atlayan bir futbolsever etkisiz hale getirilirken tribünlerde İstanbul 2005'ten izler vardı.

Rezalet!

Avrupa Yıldızlar Şampiyonası’nda fırtına gibi esen Beşiktaş’ı gurbetçilerimiz durdurdu!

Beşiktaş favoriydi
Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasında tribünlerde yaşanan çirkin olaylar Avrupa’da gündeme bomba gibi düşmüştü. Ancak Hollanda’da düzenlenen Avrupa Yıldızlar Şampiyonası’nda Beşiktaş Yıldız Takımı da neredeyse taraftarların kurbanı oldu... Oldukça başarılı bir performans sergileyen Kara Kartallar, grubundaki tüm maçları kazanmıştı. Turnuvanın üçüncülük maçında İsviçre’nin Basel takımıyla karşılaşan Beşiktaş, mücadelenin de favorisiydi. Genç Kartallar bu maçı kazanmaları durumunda ülkemizi Malezya’daki Dünya Şampiyonası’nda temsil edeceklerdi...

Hakem tatil etti
Ancak hesaplar tutmadı... Sahada büyük mücadele sergileyen ve elinden geleni yapan Beşiktaşlı futbolcuları durduran önce hakem, sonra taraftar oldu. Hakemin Siyah-Beyazlılar’a gösterdiği bir kırmızı kart sonrasında ortalık karıştı, gurbetçiler sahaya girdi. 0-0 devam eden maçta ortalık karışınca hakem hemen maçı tatil etti. Organizasyon komitesi de yaşanan tatsızlık üzerine Beşiktaş’ın 3-0 hükmen mağlubiyetine karar verdi. Bu arada Kara Kartal’ın sağ kanat oyuncusu Ömer, turnuvanın en iyi oyuncusu seçilerek taraftarların utancına mani oldu.

Orhan YILDIRIM / Fanatik

İyileşen Rüştü'ye "Serdar oynayacak" şoku!

Son günlerde takımla beraber antrenmanalara çıkan ve doktorlar tarafından hazır olduğu söylenen Rüştü Reçber’in ligin son maçı olan Ankaragücü karşısında da forma giymeyeceği öğrenildi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in milli kaleciden, konuyla ilgili olarak teknik direktör Zico ile görüşmesini istediği, zira Rüştü’nün son durumunu merak ettiği belirtildi. Sarı-Lacivertli oyuncunun dün Brezilyalı teknik adamla bir görüşme yaptığı ancak Zico’nun, “Ankaragücü maçında seni düşünmüyorum. Serdar 90 dakika görev alacak'' yanıtı karşısında şoke olduğu söyleniyor. Bir hayli morali bozulan Rüştü’nün bu konuyu yönetimle de görüşeceği ve ardından önemli kararlar alacağı ifade edildi. (Fanatik)

20 Mayıs 2007 Pazar

Galatasaray:1 - Fenerbahçe:2


Turkcell Süper Lig'de, Galatasaray, şampiyon Fenerbahçe'yi Ali Sami Yen'de ağırladı...
Galatasaray, Fenerbahçe'yi yenerek Şampiyonlar Ligi hedefini sürdürmek, Fenerbahçe ise prestijini korumak için sahaya çıktı, karşılaşma Fenerbahçe'nin 2-1'lik üstünlüğüyle tamamlandı.

Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Bülent Demirlek, Baki Tuncay Akkın, Cemal Gemici
Galatasaray: Mondragon, Cihan, Song, Tomas, Orhan, Sabri, Mehmet Topal, İnamoto, Ayhan, Necati, Ümit
Fenerbahçe: Serdar, Önder, Lugano, Edu, Ümit, Serkan, Aurelio, Deniz, Tuncay,
Tümer, Kezman
Goller: Dk. 24 Lugano, Dk. 39 Edu (Fenerbahçe), Dk. 90 arda
Sarı Kartlar: Dk. 29 Lugano (Fenerbahçe), Dk. 38 Cihan (Galatasaray)

Turkcell Süper Lig'de Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Ali Sami Yen Stadı'nda yapılan sezonun son derbi maçı, son yılların en gergin derbisine sahne oluyor.
Derbi maç öncesinde, Fenerbahçeli futbolcular ve teknik heyet sarı-kırmızılı taraftarların yoğun biçimde attıkları yabancı maddeler nedeniyle zor anlar yaşadı.
Teknik heyet ve yedek oyuncular, numaralı tribünden atılan içi su dolu plastik bardaklar ve çok sayıda patlayıcı madde nedeniyle yedek kulübesine bir süre giremedi. Galatasaraylı taraftarlar, sürekli Fenerbahçeli futbolculara küfürlü tepki de gösterdiler.
Maçın hakemi Bülent Demirlek, atılan yabancı maddelerin kesilmemesi nedeniyle seremoniyi orta alanda yaptırdı.
Sarı-lacivertli teknik heyet ve futbolcular, bir süre saha içinde bekledikten sonra polis koruması altında yedek kulübesine getirildi.
Galatasaraylı kimi futbolcular, sahaya yabancı madde atmaması için taraftarlarına uyarıda bulunurken, kaleci Mondragon, polis koruması altında yedek kulübesine getirilen Fenerbahçelilerin arasında teknik direktör Zico'nun yanında yer aldı.
Fenerbahçeli futbolculardan Deivid'in kafasına plastik bardaklardan birisi isabet etti. Gözüne yakın bölgeye çarpan su bardağının ardından Deivid ile yanındaki kimi futbolcular yedek kulübesine girdi. Bu sırada futbolculara zarar gelmemesi için polis, kalkanlarını yedek kulübesi üzerinde tuttu.
Saha içindeki futbolculardan Deniz ve Aurelio, yedek kulübesine gelerek Deivid'in durumunu öğrendi. Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir de protokol tribününde oturduğu yerden kalkarak yedek kulübesine doğru geldi ve Brezilyalı oyuncu hakkında bilgi aldı.
Maç öncesi seremoni için bekleyen Fenerbahçeli futbolculara atılan su bardakları nedeniyle maçın hakemi, seremoniyi orta alanda yaptırdı.
Bu arada teknik direktör Zico ile konuşan bir Japon gazeteci de atılan su bardaklarından nasibini aldı. Plastik su bardağı, Japon gazetecinin kafasına isabet etti.
Öte yandan maçın 8. dakikası oynanırken, Galatasaray tribününden saha içine meşale atıldı. Meşale, maç yapıldığı sırada bir süre sahada kaldı.
Galatasaraylı taraftarlar, maç içinde de taşkınlıklarını sürdürürken, Fenerbahçeli futbolcuların üzerine çok sayıda içi su dolu plastik bardak attılar. Atılan su bardakları nedeniyle, özellikle saha zeminin kapalı ve numaralı tribünlere yakın bölümleri çok sayıda bardakla kaplandı.
Bu arada Fenerbahçeli futbolcuların taç ve köşe atışları sırasında tribünlerden yoğun biçimde içi dolu su bardakları atıldı. Fenerbahçeli futbolcular bu durumu hakeme şikayet ederken, sahaya atılan parçalanmış bir oturma koltuğunu Lugano hakeme gösterdi.

Derbi öncesinde neler yaşandı...

Maç öncesi Alex'in kadroda olmaması şaşkınlık yaratırken, Fenerbahçe ilk kez bir büyük maçtan önce kampa girmedi. Saat 15:00'te tesislerde toplanmakla yetindi.
Karşılaşmanın başlamasından saatler önce Mecidiyeköy'e gelmeye başlayan Galatasaraylı taraftarlar, özellikle stat çevresinde toplanırken,

GALATASARAYLI BAZI TARAFTARLAR, TAŞKINLIK YAPTI
Galatasaraylı bir grup taraftar, Fenerbahçe ile bu akşam oynanacak derbi karşılaşması öncesinde Ali Sami Yen Stadı çevresinde olay çıkardı.
Stat çevresinde toplanan 100'e yakın kişiden oluşan taraftar grubu, slogan atarak yürümeye başladı. Üzerinde sarı-lacivert renkli kıyafetli olan kişi arayan taraftarlar, bir şirket minibüsünün önünü keserek, içeride böyle bir kıyafeti bulunan kişiye saldırmak istediler. Minibüsü yumruklayan taraftarlar, aynasını kırarken, daha sonra kendilerine hakaret ettiğini savundukları bir kişiyi, Mecidiyeköy metro durağının girişine kadar kovaladılar.
Taraftarların taşkınlıkları üzerine motorize emniyet kuvvetleri burada toplanarak, bu kişileri engellemek için önlem aldı.
Emniyet güçleri, olay çıkaran taraftarları stat çevresinden uzaklaştırmaya çalıştı.

GALATASARAY TARAFTARINDAN KÜFÜR
Galatasaraylı taraftarlar, maçın başlamasından yaklaşık 2,5 saat öncesinde stat içinde az sayıda bulunan Fenerbahçe taraftarına yönelik küfür etti.
Fenerbahçe taraftarları ise buna sadece, "Şampiyon Fener" diye karşılık vermekle yetindi.

Fenerbahçe kafilesi gelince tansiyon yükseldi
Turkcell Süper Lig’de Galatasaray ile Fenerbahçe futbol takımları arasında bu akşam yapılacak derbi maç öncesinde, stada gelen Fenerbahçe otobüsünün üzerine yabancı maddeler atıldı.
Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüs, saat 17.30 civarında geniş güvenlik önlemleri altında Ali Sami Yen Stadı’na geldi. Sarı-lacivertli takımı taşıyan otobüsün geçeceği güzergah üzerinde polis tarafından yoğun güvenlik önlemleri alınmasına karşın, stada kısa bir mesafe kala bir grup Galatasaraylı fanatik taraftar, otobüsün üzerine yumurta, taş ve bira şişeleri attı.
Bu gruba güvenlik güçleri anında müdahale ederken, olaya karışan bazı kişilerin gözaltına alındığı görüldü.
Galatasaraylı taraftarlar ayrıca, Fenerbahçe kafilesinin stada girişi sırasında sarı-lacivertli takıma küfür ettiler.
Öte yandan, Fenerbahçe kafilesinden yaklaşık 10 dakika sonra stada gelen ev sahibi Galatasaray takımına, sarı-kırmızılı taraftarlar büyük sevgi gösterilerinde bulundular.
Taraftarlar özellikle, hafta içinde Fenerbahçe aleyhine açıklamalar yapan futbolcu Sabri’ye büyük ilgi gösterdi.

GALATASARAYLILARIN SONG SEVGİSİ
Galatasaraylı taraftarlar, Kamerunlu futbolcu Rigobert Song’a maç öncesinde ilginç bir şekilde destek verdiler.
Sarı-kırmızılı bir grup taraftar, hep birlikte 4 numaralı Song’a ait Galatasaray forması giyip, Kamerunlu futbolcunun maskelerini takarak, sezon sonunda gönderilmesi gündeme gelen oyuncuya sevgilerini gösterdiler.
Song için "fan clup" kurduklarını belirten taraftarlar, şimdilik 75 üyeleri olduğunu, bunun giderek artacağını, yönetimin Song’u sezon sonunda göndermesine kesinlikle karşı olduklarını kaydettiler.

GS STORE ÇADIRI SARI-LACİVERTE BOYANDI
Ali Sami Yen Stadı'nın hemen yanında bulunan ve GS Store Mağazası'nın da içinde yer aldığı Galatasaray Çadırı, Fenerbahçeli taraftarlar tarafından sarı-lacivert renge boyandı.
Fenerbahçeli taraftarların dün gece geç saatlerde GS Store'un bulunduğu çadırın ön bölümünün üstünü sarı-lacivert renklere boyadıkları görülürken, sabah erken saatlerde boyanan bölümün tekrar beyaz renk boya ile üzeri kapatıldı.
Store'un hemen önünde yer yer sarı-lacivertli boyaların olduğu görüldü.

Alex kadroda yok
Şampiyon Fenerbahçe'de Galatasaray maçı öncesi Alex'in kadroya alınmaması şaşkınlık yarattı.
Sarı lacivertlilerde gol krallığına koşan ve şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Alex De Souza, Galatasaray maçının 18 kişilik kadrosuna alınmadı. Brezilyalı yıldızın yorgunluğu nedeniyle kendi isteğiyle kadroya alınmadığı bildirildi.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Sezonun son derbi maçında geniş güvenlik önlemleri dikkati çekiyor.
Ali Sami Yen Stadı'nda saat 19.00'da başlayacak dev maç öncesi, sırası ve sonrasında toplam 2 bin 569 polis görev yapacak. Ayrıca, ev sahibi Galatasaray Kulübü'nün 250 özel güvenlik görevlisi de derbide güvenliğe yardımcı olacak.

Tuncay Şanlı yuvadan uçuyor

Fenerbahçe'de uzun süredir gündemi meşgul eden Tuncay Şanlı'nın durumu netlik kazanıyor.
Genç oyuncunun menajeri Erdinç Şehit, Tuncay'ın Avrupa'nın en önemli kulüplerinden biriyle anlaşmaya vardığını açıklarken, büyük olasılıkla bu kararı önümüzdeki hafta içinde duyuracaklarını söyledi. Öncelikli olarak pazartesi ya da salı günü F.Bahçe yönetimiyle de görüşeceklerini belirten Şehit, Tuncay'ın büyük bir ihtimalle kariyerine Avrupa'da devam edeceğini kaydetti.
Arsenal, İnter, Villareal, Olympiakos, Manchester City, Lyon, Real Madrid ve Barcelona uzun süredir F.Bahçeli golcünün peşindeydi. İspanyol basını, Real Madridli yöneticilerin bugün Ali Sami Yen'de 25 yaşındaki futbolcuyu izleyeceğini yazdı. İspanyol basını, şu ana kadar resmi bir teklifte bulunmayan Real Madrid'in G.Saray maçından sonra irtibata geçeceğini yazdı. Bugünkü derbide Real Madrid'te Mijatovic ve Baldini'nin sağ kolu Carlos Griffon'un İstanbul'a gelecek. Tuncay'ı daha yakından takip etmek isteyen Real'in görevlendirdiği Griffon'un uzun zamandan beri Tuncay'ı takip ettiği belirtildi. Öte yandan Tuncay, dün F.Bahçe TV'ye yaptığı açıklamada transfrerde önceliğinin sarı-lacivertli kulüp olduğunu, başkan ve yönetim kuruluyla konuşacağını belirtti.

14 Mayıs 2007 Pazartesi

İşte Cimbom'u deviren Fenerli!

90+3'de sağdan ceza alanına girip akıl dolu bir vuruşla golle buluşan Gürhan'ın sayesinde Galatasaray'dan 1 puan koparan ve bir anlamda Fenerbahçe'nin şampiyonulğunu ilan eden Sivassporlu futbolcular, işte böylesine çılgınca bir sevinç yaşadı. Sarı-Lacivertliler'in şampiyonluğu ilan etmesinde futbolcular kadar Fenerbahçe'nin Sivasspor'da kiralık oynayan futbolcusu 'Gürhan'ın rolü de büyüktü...
Fenerbahçe 2-1 gerideyken, Galatasaray Sivas'ta 1-0 öndeydi... Bu skora göre, Sarı-Lacivertli takımın şampiyonluğu ilan etmesi mümkün değildi. Ama Deivid'in golünden saniyeler sonra Sivas'ın beraberlik golü geldi. Bu golü de Fenerbahçe altyapısında yetişmiş ve kulüple 3 yıllık sözleşme imzalamış Gürhan Gürsoy attı.
Yiğidolar'ın Fenerbahçe'den kiralık alınan kahramanı Gürhan, golüyle geceye damga vururken, 'Çok mutluyum, çok heyecanlıyım. Bu sonucu taraftarımıza armağan ediyorum' dedi. Sivas'ın hocası Bülent Uygun ise çoz poziyon bulduklarını belirterek, 'Galip gelebilirdik. Beraberliğin son dakikada gelmesi ise sevincimizi katladı. 2 maç kaldı ligin bitimine. bu süre zarfında 6 puan almayı hedefliyoruz' diye konuştu.

Fenerli taraftarlar: 'Adnan Polat saat kaç?'

Turkcell Süper Ligi’nde 2006-2007 sezonunun şampiyonu Fenerbahçe, şampiyonluğu Bağdat Caddesi’nde kutladı. Trabzonspor karşılaşmasının ardından sokağa dökülen Sarı-Lacivertli taraftarlar, zafer sevincini sabaha kadar kutladı. Başta Bağdat Caddesi olmak üzere, Ankara İzmir, Adana ve ülkenin dört bir yanındaki Fenerbahçeliler araçlarıyla uzun konvoylar oluşurup şarkılar söyledi, doyasıya eğlendi.
Yer Sarı, gök Lacivert'e boyandı... Fenerbahçeli taraftarlar Sivasspor ve Bursaspor bayrakları açtı. Sık sık şampiyonluk yarışındaki rakipleri Beşiktaş aleyhine, zaman zaman da ezeli rakipleri Galatasaray’a karşı tezahürat yapan taraftarlar, "Adnan Polat saat kaç" şeklinde bağırdılar.
İzmir’de yapılan Trabzonspor maçından sonra İstanbul’a dönen Fenerbahçe kafilesi, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı’ndan üstü açık bir otobüsle çok sayıda aracın oluşturduğu konvoy eşliğinde Bağdat Caddesi’ne geldi.
Takımlarını bekleyen binlerce sarı-lacivertli taraftar caddeyi trafiğe kapatırken, Fenerbahçe takımını taşıyan otobüs taraftarlarla birlikte adım adım ilerleyerek şampiyonluk turu attı.
Otobüsün üzerinde şampanya patlatan futbolcular taraftarlarla birlikte karşılıklı tezahüratlar yaptı. Zaman zaman otobüsün önünde çöken taraftarlar, aracın önünde oturan Tuncay’ın yönlendirdiği tezahüratlarla şampiyonluk sevincini yaşadılar.
Tuncay, taraftarlara aralarında "bir baba hindi"nin de bulunduğu tezahüratlar yaptırdı.
Sarı-lacivertli taraftarlar, basın organlarında hakkında "Fenerbahçe’den ayrılacağı" yönünde haberler yer alan Tuncay Şanlı için de "Taraftarız biz çekeriz cefa Tuncay Şanlı bizi bırakma" diye tezahüratta bulundular.
Sık sık şampiyonluk yarışındaki rakipleri Beşiktaş aleyhine, zaman zaman da ezeli rakipleri Galatasaray’a karşı tezahürat yapan taraftarlar, "Adnan Polat saat kaç" şeklinde bağırdılar.
Bu arada, Fenerbahçeli futbolcuların şampiyonluk için özel yaptırılan kanarya şeklindeki yağmurlukları giydikleri görüldü. Futbolcular ve teknik heyet, şampiyonluk turu sırasında taraftarların kendilerine uzattıkları formaları da imzaladılar.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico ise tur sırasında elindeki sarı-lacivertli bayrağı sallayarak taraftarları selamladı.
Öte yandan, otobüs Bağdat Caddesi’ne gelmeden yolda inen futbolculardan Rüştü ve Deniz, kutlamaya katılmadı.

Asırlık gurur

Fenerbahçe, İzmir'de Trabzon ile berabere kaldı ve rakipleri Beşiktaş ve Galatasaray puan kaybedince 100. yılında mutlu sona ulaştı. Hüseyin'in golüyle yenik duruma düşen şampiyon, Tuncay ile eşitliği sağladı, Yattara'ya Deivid cevap verdi

Mutlu son

Dünkü ağır gündemi ile İzmir, önce Cumhuriyet mitingini, sonra da Fenerbahçe-Trabzonspor maçının yükünü omuzluyordu.
Fenerbahçe, 85 dakika bekledikten sonra nihayet mutlu sona ulaşan golü tartışmalı golcüsü Deivid ile bulup, bu uzun sezonu şampiyon olarak tamamlıyordu.
Aynı günde, gelincik tarlasını andıran İzmir'in Kordon'unda, aralarında, sabahın 7'sinden bu yana öbek öbek sarı lacivertli formaları ve diğerleri ile birlikte Atatürk ilkelerini savunan Fenerbahçeliler, inançlı ve bir o kadar da temkinliydiler. Ülkenin birlikteliğinin savunucusu olurken, akşama mutlak biçimde enerji saklamaları gerektiğinin bilinci ile mitingde daha vakur bir tutum sergiliyorlardı.
Yüz binlerin gösterisinden sonra, onbinlerin gösterisi Atatarük Stadı'nda günü tamamlamaya hazırlanıyordu.
Fenerbahçe, matematik bir hesap ile galibiyet ararken, henüz 2. dakikada golü yiyiyordu. İki dakika sonra da eşitliği sağlayıp, hemen başında moral çökünlüye izin vermiyordu. Ama yine de devre arasında soyunma odasına yenik giderek, geleneksel "Cana ot tıkayıcılığının" namına uygun hareketle, herkesin hevesini kursağında bırakacak sanılıyordu.


Ürküten tempo
Tribünlerdeki 50 bini aşkın seyircinin, telekominükasyon yöntemi ile Bursa'dan aldığı bilgiyi anında sahaya iletmesi, Fenerbahçe'nin sahadaki tansiyonunu iyi yerine olumsuz etkiliyordu. Tahminlerde, Bursa'da oynayan Beşiktaş'ın 2-0'dan maçı çevirmesi olasılığı, bir anda Fenerbahçe'nin 2-1'den maçı çevirme olasılığı ile yer değiştiriyordu. Üstelik Galatasaray'ın ayak sesleri de ürküten bir tempo ile taaa Atatürk Stadı'nın içine kadar yansımışken, tersi oluyor, son beş dakikada her şey Fenerbahçe'nin lehine dönüveriyordu.
Seyirci, Kezman'ın yokluğunda, skor 1-1 iken de sonra da, tek forvet olarak misyon üstlenmiş Deivid'e tahammülsüz olduğunu gösteren homurtuları üretmekten geri kalmıyordu. Takıma desteğini de esirgemiyor, ikinci yarıya umutla bakıyordu.
Herkesin, ligdeki üç maçın ilk yarı skorlarına göre lig yarışında olasılık hesabı yaptığı devre arası Fenerbahçe soyunma odasında cenaze evi yaslılığı kıvamında idi. Sessizliği bozan, içeriye giren yöneticilerin, "Şampiyon olun" sözleri ve futbolcuların, bir son inançla, birbirlerini şartlandırmaya dönük bağırtıları ile nihayet bitiyordu.
Sahadaki Fenerbahçe'nin temposu, gerisin geri giden bir grafik çizerken100. yıl şampiyonluğu zor da olsa geliyordu. Paçalarına kadar gerilimli oldukları apaçık belirgin olan Fenerbahçe, bir lanet sezonun perdesini nihayet Deivid'in golü ile tamamlıyor, İzmir'de Cumhuriyete olan inanç kadar net biçimde birinciliğini ilan ediyordu.

Beş dakikada her şey değişti

Futbolda maçın son düdükle bittiği, her anın her sonuca gebe olduğu dün gece bir kez daha kanıtlandı. 85. dakikaya girilirken Fenerbahçe, Trabzon karşısında 2-1 yenik, Galatasaray, Sivas deplasmanında 1-0 galipti. Diğer bir deyişle, Cim - Bom ikinci sıraya oturmuş, şampiyonluk olasılıkları üzerinde çalışıyordu. Ancak önce İzmir'de, ardından da Sivas'ta atılan beraberlik golleri her şeyi terse çevirdi. Fenerbahçe şampiyonluğunu ilan etti, Beşiktaş da yenilmesine rağmen ikincilik koltuğunu korudu.

Avrupa'daki 13. şampiyon

Fenerbahçe, 100. yılını şampiyonlukla taçlandıran Avrupa'daki 13. takım oldu. 100'den fazla takımın dalya dediği Avrupa platformunda, sarı - lacivertlilerden önce Beşiktaş da bu başarıyı göstermişti. 100. yıl şampiyonları şöyle: Celtic, Porto, Sparta Prag, Kopenhag, Göteborg, Juventus, Barcelona, Milan, Bayern Münih, Lazio, Beşiktaş, Chelsea ve Fenerbahçe.

Tesadüfün böylesi!

Geçen yıl Anneler Günü'nün kutlandığı 14 Mayıs 2006'da, Denizlispor deplasmanında berabere kalarak şampiyonluğu Galatasaray'a bırakan Fenerbahçe, bu kez sarı - lacivertli annelerin yüzünü güldürdü. Yine bir Anneler Günü'nün kutlandığı 13 Mayıs'ta zafere ulaşan takım Fenerbahçe oldu.

Cim-Bom'u solladı

Fenerbahçe, lig tarihindeki 17. şampiyonluğa ulaştı. Sarı - lacivertliler böylece, 16 şampiyonluğu bulunan ezeli rakibi Galatasaray'ı geçerek, şampiyonluk sayısında zirveye oturdu.


MAÇIN ADAMI
Deivid

Aslında iyi oynamadı, ama attığı gol ligin kaderini belirledi. Fırsatcılığı ile bir sezonun kendi adına ağır bedelini temizledi. Fenerbahçe'yi tam gitti derken şampiyon yaptı. Tribünlerden aldığı tepkiye rağmen oyunu bırakmayıp, kendine olan inancı ile zafere ulaştı, bu ağır sezonu noktalayan hareketi yaptı.

MAÇIN DAKİKALARI

2 Gökdeniz topu sürükleyip ortaladı, Hüseyin gelen topa kafayı vurdu ve Trabzonspor'u maçın başında öne geçirdi: 0-1
4 Deivid aniden sağdaki Tuncay'ı gördü, Tuncay önündeki Çağdaş'ı geçip golünü attı: 1-1
42 Ceyhun frikik atışı kullandı, Yattara savunmanın ortasından yükselip, kafa ile Trabzonspor'u 2-1 öne geçirdi.
50 Alex korner kullandı, Tümer önüne düşen topa uzaktan sert vurdu, ancak Tolga bu topu aldı.
67 Gökdeniz kontr atak yaptı, altı pasın üzerine gönderdiği topa Yattara çok kötü vurdu ve auta attı.
71 Alex soldan ceza sahasına girdi. Ortaladığı top tehlikeli biçimde kaleye giderken, Hasan çizgi üzerinden topu çıkardı.
73 Hüseyin, Semih'i düşürünce hakem penaltıyı verdi. Alex atışı kalenin üzerinden dışarı attı.
85 Önder son bir orta yaptı, Appiah indirdi, Deivid arka direğin dibinden kafa ile hem Fenerbahçe'ye beraberliği hem de 100. yılda şampiyonluğu getirdi.

Bağdat şöleni

Sarı-lacivertli futbolcular, İzmir dönüşü programda olmamasına rağmen Bağdat Caddesi'ne gitme kararı aldılar. Üstü açık otobüsle şampiyonluk turu atan Fenerbahçe takımı sabah saatlerine kadar taraftarıyla muhteşem bir coşku yaşadı.

Tümer Metin tarihe geçti

Sezon başında Beşiktaş'tan transfer olan Tümer Metin, Fenerbahçe'de yaşadığı 100. yıl şampiyonluğuyla Türk futbol tarihine geçti.
Beşiktaş'ın ardından, Fenerbahçe'de de 100. yıl şampiyonluğu gören milli oyuncu, iki kulübün 100. yıl kadrosunda yer alan tek oyuncu oldu.
Tümer, 5 yıl formasını giydiği Beşiktaş ile 2002-2003 sezonunda, siyah-beyazlıların tarihe geçen 100. yıl şampiyonluğundaki kadroda oynayan önemli isimlerden birisiydi. Yıldız oyuncu bu sezon transfer olduğu Fenerbahçe'deki ilk sezonunda da aynı zaferi yakalayarak kendi adına önemli bir başarıya imza attı.
Milli oyuncunun karşılaşma sonrası soyunma odasında karşılaştığı Başkan Aziz Yıldırım'a da asker selamı verdiği ve "Ben görevimi yaptım. Artık askere gidiyorum" dediği öğrenildi. Yıldırım'ın da oyuncusunun bu kararına onay verdiği bildirildi.

Başkanın gözyaşları

Geçtiğimiz sezon kaybedilen şampiyonluğun ardından görevi bırakan, ancak camianın baskısı ve 100. yıl nedeniyle tekrar başkanlık koltuğuna oturan Aziz Yıldırım oldukça duygusal anlar yaşadı.
Atatürk Stadı'nı dolduran 50 bine yakın Fenerbahçeli'nin coşkulu tezahüratları ve yönetici arkadaşlarının kendisine sarılmaları sırasında gözyaşlarını tutamayan Yıldırım bir süre oturduğu yerden kalkamadı.
Şampiyonluk turu atan futbolcuları alkışlayan ve sık sık gözlüğünü çıkarıp gözyaşlarını silen Aziz Yıldırım, başkanlığı döneminde 4. kez şampiyonluk yaşadı.
Kulüp başkanlığı döneminde sırasıyla Hırvat Otto Bariç, Alman Joachim Löw, Rıdvan Dilmen, İtalyan Zdenek Zeman, Turhan Sofuoğlu, Mustafa Denizli, Alman Werner Lorant, Oğuz Çetin, Tamer Güney, Christoph Daum ve son olarak Brezilyalı Zico olmak üzere 11 ayrı teknik adamla çalışan Yıldırım, Denizli, Daum (2 kez) ve Zico ile şampiyonluk gördü.

Para yağacak

Sarı-lacivertli futbolcular, 100. yılda gelen şampiyonluktan sonra prim zengini olacaklar. Yönetim Kurulu, takıma bu zafer nedeniyle 600 bin YTL prim verecek. Ayrıca Teknik Direktör Zico da, sözleşmesi gereği 500 bin YTL şampiyonluk primi alacak
Koç: İlahi adalet yerini buldu

Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç da Başkan Aziz Yıldırım gibi maç bitiminde gözyaşlarını tutamadı. Koç soyunma odasında futbolcularla şampiyonluğun coşkusunu doyasıya yaşarken, "Hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşıyorum. Her şeye rağmen şampiyon olduk. İlahi adalet yerini buldu" diye konuştu. Asbaşkan Nihat Özdemir ise 100. yılda gelen şampiyonluğu taraftarlara ve tüm annelere armağan ettiklerini söyledi. Özdemir, "Bu anlamlı sezonda şampiyonluk gerekiyordu ve taraftarımız da bunu hak ediyordu. Gerçekten seyircimizin bu başarıda büyük payı var. Onlara teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Son mesaj

Alex de Souza, gelecek sezon takımda kalıp kalmayacağının yönetime bağlı olduğunu söyledi.
Trabzonspor karşısında penaltı kaçırmasına rağmen gol krallığında ilk sıradaki yerini koruyan tecrübeli oyuncu, "Şartlarımı yönetime bildirdim. Artık onlardan gelecek cevabı bekliyorum" dedi.
Futbolu Coritiba'da bırakmak istediğini de belirten Alex, "Önümde 2-3 yıl daha var. Bu yılları nerede mutlu olursam orada geçireceğim" yorumunu yaptı.
Şampiyonluk hakkında da konuşan Brezilyalı yıldız, "Çok mutluyuz ve bu başarı kolay olmadı. Zorluklarla karşılaştık. Bu maç da zor oldu. Görevimizi yerine getirdiğimize inanıyorum" ifadesini kullandı.
Alex, "Kendini forvet olarak tanımlayabilir misin sorusuna "Futbol karakterime baktığınızda forvet değilim. Bir Necati-Ümit Karan, Deivid-Kezman, Bobo-Nobre gibi özelliklere sahip değilim. Belki ikinci forvet gibi görünebilirim, ama forvet değilim" yanıtını verdi.
Fenerbahçe'nin genç golcüsü Semih ise penaltıyı kullanmadan önce Alex'i, "Rüzgar var, dikkatli vur" diyerek uyarmak istediğini ancak bunu yapamadığını belirtti. Kaptan Ümit Özat ise, "Alex'in penaltı kaçıracağı içime doğmuştu" diye konuştu.

'Görevim bitti'

Tuncay Şanlı, "Tek düşüncem Fenerbahçe'nin şampiyonluğuydu. Bu bir görevdi ve bunu tamamladım. Artık Avrupa'da oynamak istiyorum ve teklifleri değerlendireceğim" dedi

Fenerbahçe'nin şampiyonluğundaki en büyük pay sahiplerinden biri olan Tuncay Şanlı, karşılaşma sonrası camiaya adeta veda mesajları yolladı.
Geçen sene kaçan şampiyonluktan sonra bu sene çok büyük baskı yaşadıklarını ifade eden milli oyuncu, "Ben bütün takım arkadaşlarımı kutluyorum. Tek başınıza bir şey yapamazsınız. Hep beraber mücadele ettik ve karşılığını aldık" dedi.
Beş yıldır Fenerbahçe'de olduğunu ve ailesinin kendisiyle gurur duyduğunu ifade eden Tuncay, "Belki de en stresli sezonu yaşadım. Fenerbahçeli olmaktan büyük mutluluk ve onur duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Ümit dikkat çekti
Tuncay Şanlı sezon sonu Fenerbahçe'den kopmasının yüksek ihtimal olduğunu da ortaya koydu, "Hedeflerimi söylerken yanlış anlaşıldım. Bu sene tek düşüncem başarılı olmaktı. Arayanlar vardı, teklifler vardı. Ama kimseyle görüşmeyeceğimi söylemiştim. Evet, Avrupa'da oynamak istiyorum. Bu sene benim için bir görevdi ve görevimi tamamladım. Teklifleri değerlendireceğim. Ama Fenerbahçe ile de oturup konuşacağım, çünkü beni buraya Fenerbahçe getirdi" diye konuştu.
Kaptan Ümit Özat ise "Futbol, kazanıldığı zaman omuzlara, kaybedilince ayaklar altına alınan bir spor olmamalı. Bir maçı kaybedince sokağa çıkamaz hale geliyoruz. Bir gün bir yönetici, futbolcu, hocanın başına bir iş gelecek. O zaman mı anlayacağız? Tüm taraftarlara sesleniyorum. Türkiye ligi elbette önemli ama lig amaç değil araç olmalı. Amaç, Avrupa olmalı. Sadece Fenerbahçe değil diğer takımların da çıtayı yükseltmesi lazım" dedi.

12 Mayıs 2007 Cumartesi

Runje dert yandı!

Beşiktaş'ın Hırvat kalecisi Vedran Runje, bir gazetede hakkında yazılanların asılsız ve gerçek dışı olduğunu belirterek, bu konuda yasal işlem başlatacağını söyledi.

Beşiktaş Kulübü'nün Hırvat kalecisi Runje, bir gazetede hakkında yer alan haberle ilgili İHA'ya açıklamalarda bulundu. Hırvat kaleci Runje, hakkında yazılanların hepsinin asılsız ve gerçek dışı olduğunu belirterek, bu konuda yasal işlem başlatacağını söyledi. Kaleci Runje, "Bugün hakkımda çıkan haberler doğru değil ve hayal ürünüdür. Bursaspor ile oynayacağımız çok önemli maç öncesi böyle bir haberin yapılmasını maksatlı buluyorum. Bir gün Türkiye'den ayrılırsam bunun en önemli nedeni bu tip medya kuruluşlarının sürekli huzurumuzu bozmaya çalışan bu tip yalan haberleri olacaktır. Bu konuda menajerim ve avukatım ile görüştüm ve yasal işlem başlatacağım. Büyük Beşiktaş taraftarından isteğim bizi sonuna kadar desteklemeleridir" dedi.

Appiah kalıyor

Fenerbahçe Kulübü, Stephen Appiah'ın kulüpten ayrılması konusunda Ganalı futbolcuyla iddia edildiği gibi herhangi bir görüşme yapılmadığını açıkladı.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Appiah'ın, kulüp başkanı Aziz Yıldırım ile görüşerek izin aldığı ve İngiltere'nin Portsmouth takımına transfer olacağı yönünde bir gazetede yer alan haberlerin doğru olmadığı vurgulandı.
Açıklamada, ''Appiah kulübümüzün oyuncusudur ve kendisi ile ayrılması konusunda hiçbir görüşme yapılmamıştır'' denildi.

Adnan Polat: Fenerliler deli mi, cahil mi?

Galatasaray İkinci Başkanı Adnan Polat, Fenerbahçe maçından, Gerets’in durumuna, yapılacak transferlerden, şampiyonluğa kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Galatasaray Yönetimi’nin etkili isimlerinden, İkinci Başkan Adnan Polat, yine bomba açıklamalar yaptı... FANATİK’e konuşan Sarı-Kırmızılı ekibin idarecisi, hem şampiyonluğa yürüyen ezeli rakibi Fenerbahçe’ye, hem de camiaya seslendi, merak edilen projeler ve konularla ilgili önemli bilgiler verdi. Yalçın Dümer sordu, Adnan Polat büyük bir samimiyetle yanıtladı...

Y.D.: Son maçta taraftarlar birbirine girdi, siz bunları hak ettiniz mi?
A.P.: Bilmiyorum, takdirini kamuoyunun vermesi lazım. Galatasaray taraftarının memnuniyetsizliğini bildirmesi, onların en doğal hakkı, yalnız üslubu, tarzı Galatasaray’a yakışır şekilde olması lazım. Yapılanlar hiç yakışmıyor. Yıllarca Türkiye’de taraftarımızın tepkisi belli bir kalitede ve ölçüde olur. Şimdi ise, bu işi yapanların özellikle manupile edilerek yapıldığını düşünüyorum. Çünkü gerçek Galatasaraylı böyle bir şey yapmaz.

Y.D.: Peki, bunu kimler yaptırıyor biliyor musunuz?
A.P.: Bilmiyorum... Ama Özhan Bey’e büyük bir haksızlık yapılıyor. Başkan gece-gündüz çalışıyor. Maalesef işleri her zaman iyi gitmiyor. Daha doğrusu ters gittiği anlarda olabiliyor. Futbolda bu tür şeyler de var. Başkan’a yapılan tek kelimeyle ayıp. Galatasaraylı bunu yapmaz, böyle bir ilanın verilmesini aklım almıyor. Bu hareketlerin kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. Neticede milyonlarca taraftarımız var. Biz ne yaptığımızı biliyoruz.

Y.D.: Bu tür olaylardan sonra görevi bırakmayı ve Başkan’a olan desteğinizi çekmeyi düşündünüz mü?
A.P.: Kesinlikle Özhan Bey’i bırakmam.

Y.D.: Gelecek sezon için planlarınız neler?
A.P: Tabii, Galatasaray denince herkes futbola kilitleniyor. Halbuki bu kulüpte toplam 16 tane şube var. Onların faaliyetleri var. Bunlarla ilgili yatırımlarımız var. Bunları kimse yazmıyor.

Y.D.: Peki, futbol adına neler yaptınız?
A.P.: Mayıs sonunda stadımız ihaleye çıkacak. Sanıyorum ki, 60 veya en geç 90 gün sonrası ihaleyi alacak firmanın belirlenmesinden sonra ağustos ayında temel atma töreni gerçekleşir.

Y.D.: TOKİ Başkanı’nın politikaya atılacağı ve Galatasaray’ın işlerinin yine kördüğüm olacağı söyleniyor?
A.P.: TOKİ’nin Başkanı sayın Erdoğan Bayraktar’ın seçimlere katılması gibi bir duyum almadık. Katılsa dahi TOKİ bir kurum. Netice de bu bir bayrak yarışı. Erdoğan Bey oradan ayrılıp siyasete girerse, yerine gelecek arkadaş bu işlere devam eder, büyütülecek bir şey yok...

Y.D.: Peki ya Riva?
A.P.: Riva’da şu anda elimizde 2 tane ciddi teklif var. Birisi bitme noktasına geldi. Ama bir maddede mutabıkata varamadık.

Y.D.: O madde nedir?
A.P.: Teminat mektuplarının içeriğinde anlaşamıyoruz.

Y.D.: Taraftar transfer isteyip, takımın eskidiğini söylüyor. Her gün bir transfer haberi çıkıyor bunların hangisi doğru?
A.P.: Yerli-yabancı görüştüğümüz futbolcular var. Bu futbolcularla ilgili şu anda bilgi veremem.

Y.D.: Sezon sonunda Gerets’le yollar ayrılacak mı?
A.P.: Bu sorulardan bıktım, yorum yapamam.

Y.D.: Çok üzüntüler çektiniz. Sezon ortasında sizin ağzınızdan vahiyler verildi. Espiriyle ama ciddiye alındı. Neden böyle bir espiri yapma ihtiyacı duydunuz?
A.P.: Takımıma güvendiğim için. Fenerbahçe ile kendi sahamızdaki maçı kazanacağımızı düşünerek puan farkı 4 demiştim. Beşiktaş puan kaybedecek dedim. O tahminlerim de tuttu. Maç çıkışında bana sorulunca ben de böyle bir espiri yaptım. Medyanın en ciddi adamı bunu 1 ay boyunca malzeme yaptı.

Y.D.: Hagi’den bile çok daha iyi bir futbolcu getireceğiniz konuşuluyor, ne kadar doğru?
A.P.: İnşallah. Her konuda çalışıyoruz..

Y.D.: Divan’da sayın üyeler Özhan Canaydın’ı çok yıprattılar.
A.P.: 2 tane üyemiz hep aynı şeyleri tekrar tekrar dile getiriyorlar. Eleştirileri alıyoruz ama her toplantıda aynı şeyleri çıkıp anlatmanın bir manası yok. İlla Genel Kuruluna gidelim diyorlar. Niye gidelim genel kurula?

Y.D.: Vodafone ile bir anlaşma söz konusu mu ?
A.P.: Bazı görüşmelerimiz var, ama şu an anlaşma söz konusu değil. Galatasaray markasıyla ilgili daha iyi ne yapabiliriz görüşmelerimiz sürüyor

“Galatasaray sezona şanssız başladı''

Y.D.: Şampiyonluğun kaçmasında hatayı kimde buluyorsunuz?
A.P.: Hepimizde. Benim vicdanım rahat. Galatasaray takımı ligin en iyi kadrosuna sahip. İmkanlarımız dahilinde her şeyimizi vermeye çalışıyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Galatasaray sezona şanssız başladı. Ankaraspor maçında iki tane penaltı kaçırdık. Toplamda da 6 tane penaltı kaçırdık. Birçok maçımızı seyircisiz oynadık. Son vuruşta golcülerimiz becarikli olamadılar. Bu sene en çok gol pozisyonuna giren takım biziz, ama yarısı kadar gol atabildik. Sezona 4 santraforla başladık, 3’ü sezon başı sakatlandı. Sadece Hakan’a yük bindi. Golcülerimizden istediğimiz verimi alamadık. Birçok maçta ilk golü yiyen biz olduk. Sonra o golün altından kalkıp öne geçmek zorunda kaldık. Bir şey ters gittimi gidiyor. Bana göre bu sene Türkiye’nin en kolay ligiydi fırsatı kaçırdık.

Y.D.: Hakemler için ne diyeceksiniz?
A.P.: Bizim maçlarımızda etki eden önemli kararlar oldu. Birçok maçımızda hakem hatalarından çok maç kaybettik. Bu halde olmamızın nedenini hakemlere yüklemek doğru değil. Biz Fenerbahçe gibi yaygara yapmıyoruz, kampanyalar yapmıyoruz. Biz belirli seviyede eleştirimizi yapıyoruz. Bir hafta evvel kulübü ligden çekeriz tehditlerinde bulunuyorlar. Ama hiç kimsenin yüreği buna yetmez. Devlete, hükümete veryansın. Beşiktaş galibiyetiyle bir anda her şey yoluna giriyor. Açıkçası komedi oynanıyor. Hakem hataları bizden en az 10-12 puanımızı götürdü. Biz eleştirimizi efendiliğimizce koyacağız. Hiçbir zaman hakemleri rencide edici bir üslup kullanmadık, bundan sonra da kullanmayacağız.

“Fenerbahçe zaten mağlup olacak''
Y.D.: Fenerbahçe’nin planı Ali Sami Yen’de tur atmak. Ne düşünüyorsunuz?
A.P.: Herhalde birkaç cahilin söylediği bir laf. Fenerbahçe yönetimi ve futbolcuları bu kadar deli değiller sanırım. Niye ortalığı karıştıracak bir eyleme girsinler. Kaldı ki, Fenerbahçe zaten mağlup olacak.

Y.D.: Feldkamp dedikoduları çok çıktı. Doğru mu?
A.P.: Kime merhaba desem, bize hoca yapıyorlar. Yapmaya devam etsinler.

Y.D.: Galatasaray’ı yabancı hocaya emanet etmek mi, yoksa yerli hocaya emanet etmek mi istersiniz?
A.P.: Yerli-yabancı benim için fark etmez. Ama yerli hocalara her zaman şans vermekten yanayım. Baktığınız zaman, Galatasaray büyük başarılarını Mustafa Denizli ve Fatih Terim zamanında yaşadı.

Y.D.: Sizce Eric Gerets yeterli bir hoca mı?
A.P.: Bana Eric Gerets aleyhinde tek bir kelime söyletemezsiniz. Kontratımız devam ediyor.

Y.D.: Kontratı bir türlü göremedik?
A.P.: Ben diyorsam mutlaka kontrat vardır.

Y.D.: Olağanüstü bir kongre kararı alınırsa tekrar göreve talip olur musunuz?
A.P.: Kongre kararı alınması gibi bir durum söz konusu değil. Bu yüzden bu konuyu düşünmenin anlamı yok. Kongre için gerekçeleri ne olacak ki? Top çizgiyi geçmedi diye kongreye mi gideceğiz? Bu takımın geçen sene şampiyon olduğunu herkes unuttu.

Y.D.: Başkanlığı düşünüyor musunuz?
A.P.: Galatasaray’a başkan olmak, her Galatasaraylı’nın gölünden geçer. Ben şu anda Başkan Yardımcısı’yım. Ve sonuna kadar da Özhan Bey’e destek ve yardımcı olacağım... O hedefi zaman bırakalım.

Y.D.: Trabzonspor maçında açılan pankartları sizin yaptırdığınız söyleniyor. Ne diyorsunuz?
A.P.: Ben ve Haldun’a bu konuyu mal ettiler. Bizim bunları yapmayacağımızı herkes biliyor. Varlığımızdan rahatsız olan, bazı imkanları elinden alınan insanlar hakkımızda dedikodu üretiyorlar. Devam etsinler, benim vicdanım rahat. Nasıl gözüküyorsam öyleyim. Ben entrika bilmem, yapmam, yaptırmam.

Y.D.: Galatasaray’da transfer için sıcak para var mı?
A.P.: Bütün eziyeti ben çekiyorum. Kulübün bütün maddi yükü bende. Listemizde 7 tane oyuncu var. Bunlardan bir tanesini aldık. Diğerleriyle görüşmelerimiz devam ediyor.

Y.D.: Hakan Şükür’ün bırakması yönünde çok büyük baskı var? Neler diyeceksiniz?
A.P.: Hakan, Galatasaray’da ne kadar zaman oynamak isterse, o kadar oynar. Hakan’ın kararı, benim kararımdır. Hakan Şükür kendi geleceğini kendi belirler. Bir abisi olarak, yöneticisi olarak benim fikrimi sorarsa söylerim. Şu ana kadar kırmadığı bir rekor kaldı. O rekoru kırdığı zaman da kendisini sevmeyenlerin de kafasını kırmış olacak.

Real'in gözü Tuncay'da

Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan milli oyuncuyu yakın takibe alan Sportif Direktör Mijatoviç'in, İstanbul'daki dostlarından Tuncay'ın maç kasetlerini istediği ve Galatasaray - Fenerbahçe derbisi için Türkiye'ye yardımcılarını göndereceği öğrenildi


Real Madrid Kulübü, Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Tuncay Şanlı'yı yakın takibe aldı. İspanyol ekibinin sportif direktörü Mijatoviç'in, milli oyuncu hakkında geniş kapsamlı bilgi topladığı ve İstanbul'daki yakın arkadaşlarından Tuncay'ın maç kasetlerini istediği öğrenildi.
Transferde tek yetkili olan Mijatoviç'in 10 gün içerisinde Real Madrid yönetimine, Tuncay hakkındaki raporunu sunacağı bildirildi. Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan yıldız oyuncu için yeşil ışık yakılması halinde İspanyol ekibinin yetkilileri önümüzdeki hafta İstanbul'a gelerek Tuncay'ı Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde son kez izleyecekler.
Öte yandan Tuncay Şanlı, Yunanistan'ın Olympiakos takımında forma giyebileceğini söyledi. Atina'da yayımlanan günlük spor gazetesi Fos'a demeç veren milli oyuncu, Fenerbahçe'deki gelişmeler ile Olympiyakos'un kendisini transfer etme isteğine yönelik haberlere değindi ve kariyeri konusundaki düşüncelerini dile getirdi.
"Fenerbahçe ile sözleşmesinin yenilenmediğini ve ayın 27'si itibariyle takım ile bağlantısının kalmayacağını" söyleyen Tuncay, sarı-lacivertli kulüp tarafından doldurulmak üzere boş mukaveleye imza attığına dair söylemlerin ise doğru olmadığını belirtti.
Tuncay, "Fenerli olarak doğdum. Bu takımı seviyorum ve şampiyonluk coşkusunu yaşamak istiyorum. Bundan hemen sonra ise yönetim ile konuşacağım. Bu benim ilk önceliğim, ancak şu ana kadar Fenerbahçe'den herhangi bir öneri elime ulaşmış değil ve gerçek olan şu ki ben de kariyerime Avrupa'da devam etmek istiyorum. Eğer ekonomik açıdan iyi bir teklif alırsam Avrupa'ya gideceğim" ifadesini kullandı.


Yeşil ışık yaktı
Menajerinin Yunanlı yöneticilerle görüştüğünü, ancak kırmızı-beyazlılardan resmi bir teklifin henüz eline ulaşmadığını sözlerine ekleyen Tuncay, "Kendisine Olympiyakos renklerinin yakışıp yakışmayacağı" şeklindeki soruya ise "Kırmızı bana yakışıyor, üstelik Türk Milli Takımı'nın da rengi" yanıtını verdi.
Tuncay, "Olympiyakos'un benim de içinde bulunacağım büyük bir takım kurmak istemesi beni onurlandırıyor. Teşekkür ederim, ancak kendi çıkarıma bakmam gerek. Yanlış yapmamam gereken bir yaştayım. Menajerim Avrupa'daki diğer takımlar ile de görüşmelerini sürdürüyor. Şu anda karar verdiğim tek şey, beni gerçekten çok istediğini gösterecek ve ekonomik olarak tatmin edecek bir takımda forma giymek" diye konuştu.

9 Mayıs 2007 Çarşamba

Alkışlar K.Erciyes'e, kupa Beşiktaş'a

Fortis Türkiye Kupası final maçında K.Erciyesspor ile Beşiktaş İzmir Atatürk Stadı'nda 90 dakika sonunda golsüz eşitliği bozamayınca karşılaşma uzatma dakikalarına gitti. Uzatmaların 102. dakikasında sağ taraftan Serdar Kurtuluş'un yaptığı ortaya çok güzel yükselen ve topu ağlarla buluşturan Bobo takımının 1-0 maçı kazanmasını sağlarken, aynı zamanda 7. kez Türkiye Kupası'nı müzesine götürmesinde de başrolü oynadı. Bu sene ligde düşme potasında olan K.Erciyesspor ise tarihinde ilk kez kupa finalinde oynayarak herkesin alkışını aldı.

Tribünlerin yarı yarıya boş kaldığı final mücadelesine daha hızlı başlayan Beşiktaş takımı ilk dakikalardan itibaren K.Erciyesspor kalesine yüklense de pozisyon bulmakta zorlandı. K.Erciyesspor'un teknik direktörü Bülent Korkmaz'ın takımın başına geçtiğinden beri düzene oturttuğu sağlam defans anlayışı final mücadelesinde de kendini gösterince Beşiktaş takımı pozisyona girmekte zorlandı.

Maça sakatlıklar damgasını vurdu

K.Erciyesspor takımı ise kendi alanında kalıp akıllı kontraklarla rakip takımın defansını zorlamaya çalıştı. K.Erciyesspor'da ise karşılaşmanın 24. dakikasında hiç hesapta olmayan bir sakatlık yaşandı. Siyah-mavili takımın yıldız forvet oyuncusu Cenk sakatlanıp yerini Djalovic'e bıraktı bu dakikalardan sonra da oyunda denge çok fazla değişmedi. İlk yarıda iki ekip adına da çok önemli bir pozisyon olmazken maç daha çok orta alanda sıkışan bir görüntü verdi.

İkinci yarıya Beşiktaş ve K.Erciyesspor takımları yine kontrollü bir şekilde başladı. Ama bu sefer de sakatlık problemleri Beşiktaş takımında baş göstermeye başladı. Önce karşılaşmanın 54. dakikasında uzun bir aradan sonra ilk 11'de kendine yer bulan Koray sakatlığından ötürü yerini Mehmet Sedef'e bıraktı. Sonra ise bu sefer Ali Tandoğan sakatlığından dolayı oyundan çıktı ve yerine İbrahim Kaş oyuna dahil oldu.

İkinci yarı Beşiktaş takımı ilk yarıya oranla daha net pozisyonlara girerken bu atakları değerlendiremedi. Beşiktaş takımı ikinci yarı özellikle K.Erciyesspor kalesini şut yağmuruna tutarken bu şutlardan hiçbirinin çerçeveyi tutmaması ilginç bir detaydı. Karşılaşmanın sonlarına doğru oyunda tempo iyice düşerken iki takım da maçı uzatmaya götürmek ister bir oyun ortaya koydular.

Uzatmalarda Bobo sahnede...

Uzatmaların ilk yarısına Beşiktaş teknik direktörü Jean Tigana Nobre'nin yerine İbrahim Akın'ı alarak başladı. İbrahim Akın'ın girmesiyle Beşiktaş takımı daha çok hücumda gözükmeye başladı. Özellikle Bobo ile etkili olmaya çalışan Beşiktaş takımı aradığı golü 102. dakikada Brezilyalı oyuncuyla buldu ve uzatmaların ilk yarısı bu skorla tamamlandı.

Uzatmaların ikinci yarısında K.Erciyesspor riske girerek beraberlik golü için saldırmaya başladı ve 108. dakikada K.Erciyesspor teknik direktörü Bülent Korkmaz Emre Toraman'ın yerine oyuna Timuçin'i sürdü. Bu dakikalardan sonra Beşiktaş kalesinde etkili olmaya çalışan K.Erciyesspor takımı beraberlik golünü bulamayınca Türkiye Kupası'nın 45. sahibi geçtiğimiz sezon olduğu gibi yine Beşiktaş oldu.

Korkmaz'ın gözyaşları

Kayseri Erciyessporda üzüntü Beşiktaşta kupayı almanın sevinci yaşaıyor.Erciyessporda maçın sonunda Bülent Korkmazın üzüntüsü gözlerden kaçmadı.
Korkmaz maç sonu yaptığı açıklamada "iyi mücadele ettik, futbol bu herşey var, bu aralar bende duygusalım, eşim ve çocuklarım ağlıyordu. Üzülüyoruz önümüze bakmamız lazım" dedi

6 Mayıs 2007 Pazar

Şşşt... Çıt çıkmasın

Beşiktaş ile İnönü Stadı'nda ligdeki 100. maçında müthiş bir mücadele veren lider Fenerbahçe, Mateja Kezman'ın tek golüyle üç puan aldı, 100. yılında şampiyonluk için büyük avantaj kaptı




Fener attı, ve yattı

Derbi öncesi kağıt üzerinde Beşiktaş favoriydi. Ne var ki futbol, kağıt üzerinde değil, sahada oynanıyor! Oynayacaksınız, üreteceksiniz, gol atacaksınız. Aksi hallerde kimse size ÜÇ puanı vermez!
İlk yarıya bakalım. Topu ayağa oynayan, çok adamla yüklenen, orta sahayı iyi kullanan Fenerbahçe idi. Beşiktaş'ın hemen hemen her maçta oynadığı 'çizgi' savunma anlayışı dün başlarına dert oldu!
12'de Kezman'ın aşırtma golü bu anlayışın bir ürünüydü!
İlk yarıda Kezman'la golü bulan Fenerbahçe, ikinci yarıda hem 'zamana' oynadı, hem de savunmaya çekilerek, maçın sonunu getirmeye çalıştı. Kaleci Serdar'ın zaman çalma açısından maşallahı vardı!
Topu oyuna rötarlı sokmak için çırpındı.
Hakem Fırat Aydınus'u kutlamak lazım! Serdar bal gibi zamandan çalıyor, o sadece uyarıyor. Kart çıkarmak için tam tamına 77 dakika bekledi. Ne sabırmış?
Peki, öyle veya böyle 'şampiyonluk' şansı yakalayan Beşiktaş'a oyunun ilk bölümünde inanılmaz bir panik yaşadı, dişe dokunur doğru dürüst bir pozisyon üretemedi.
Nasıl üretsin ki? Oyunda kaldığı süreçte Delgado 'sıfır' çekti!
Kartal'ın derbi öncesinde en büyük 'silahı' olarak gösterilen Ricardinho yine 'tutukluk' yaptı, ofansa hiç de kaliteli paslar atamadı.
Kartal'ın aklı ikinci yarıda başına geldi. Tigana önce Delgado'yu oyunda aldı, yerine Bobo'yu sahaya sürdü. Daha sonra Mustafa Doğan, Ali Tandoğan'la yer değiştirince Beşiktaş oyun üstünlüğünü ele aldı. Alsa ne olacak? Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti!
Sayamadık, ilk on dakika içinde Beşiktaş siz deyin, yedi, ben diyeyim on, köşe atışı kazandı, kazanmasına da bu atışlardan golü bulacak bir krampon yoktu!
Burak Yılmaz'a artık kızamıyoruz bile! Futbolu oynamak için her türlü donanıma sahip.
Ne var ki bu özelliklerine bir türlü sahaya yansıtamıyor.
Fenerbahçe korkarak geldiği İnönü Stadı'ndan galibiyetle ayrılırken, son haftalarda tehlikeye soktuğu şampiyonluk yolunda yine büyük avantaj sağladı.
Kartal'ın etkili olduğu ikinci yarıda kim ne derse desin, Fenerbahçe savunma blokunu müthiş sağlam tuttu, İbrahim Toraman'ın da kırmızı kartla oyun dışı kalmasından sonra derin bir nefes aldı.
Maçın özetini tek cümleyle anlatmak işin en doğrusu; Fenerbahçe bir gol attı, üstüne yattı.
Evet, taraftarıyla, yönetimiyle, teknik adamıyla, futbolcusuyla adeta şampiyonluğa kilitlenen Beşiktaş, İnönü Stadı'nda hayal kırıklığı yaşadı dün gece.
Tribünlerin coşkusu maalesef sahadaki oyuncuları yansımadı.

MAÇTAN NOTLAR

Demirören'in gözyaşları
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, yenilginin ardından büyük bir moral çöküntüsü yaşadı. Demirören'in gözyaşlarını tutamadığı öğrenildi.

Toraman'dan savunma
Kırmızı kartla saha dışına çıkan İbrahim Toraman, futbol hayatında kimseye kasti bir hareket yapmadığını söyledi. Siyah - beyazlı futbolcu, "Dirseğim Serkan'ın suratına geldi. Orta hakem görmedi, yardımcı hakem görmedi, ancak dördüncü hakem nasıl gördü anlamadım" dedi.

Unvan gitti
Beşiktaş'ın İnönü Stadı'ndaki 13 maçlık galibiyet serisi 14. karşılaşmada son buldu. Fenerbahçe derbilerinde hiç yenilmeyen Tigana da 6 maçında yenilgiyle tanıştı.

Zan'dan sitem
Beşiktaşlı Gökhan Zan, soyunma odalarının olduğu bölümde alınan güvenlik önlemlerine tepki gösterdi. Siyah - beyazlı oyuncu, "Fenerbahçe stadında neredeydiniz, şimdi hepiniz buradasınız" diye sitem etti.

'Türk arkadan vurmaz'
Beşiktaşlı taraftarlar, Fenerbahçeli Aurelio'nun otoparkta saldırdığı Ricardinho'ya maç öncesi sevgi gösterisinde bulunurken, "Bir Türk asla arkadan vurmaz" ve "Çıkış yok dediğiniz otopark mıydı?" pankartları açtılar. Siyah-beyazlılar üzerinde Portekizce, "Seni seviyoruz" yazılı pankartla da Brezilyalı oyuncuya destek verdiler.

Dostluğa saygı!
Siyah - beyazlı taraftarların kapalı tribünde açtığı, "Saygımız 100 yıllık ebedi dostluğu ve ezeli rekabeti yaratanlara" yazılı pankartta, Fenerbahçe'de geçmişte görev yapmış başkan ve futbolcuların fotoğrafları yer aldı. Beşiktaşlılar ayrıca, emzik şeklinde yaptırdıkları balonlarla Fenerbahçe'ye göndermede bulundu. Bu arada, yeni açık tribünde bir taraftarın astığı "Beliz benimle evlenir misin?" yazılı pankart dikkat çekti.

Tuncay Şanlı'nın MR'ı çekildi
Maçın ilk yarısında İbrahim Toraman'la girdiği ikili mücadelede sağ omzundan sakatlanan Tuncay Şanlı özel bandaj yapıldıktan sonra oyuna devam etti. 60. dakikada yerini Selçuk'a bırakan milli yıldızın maçtan sonra hastanede MR'ı çekildi. Tuncay'ın ciddi bir sorununun olmadığı öğrenildi.

Destek verin
LÖSEV, sahalardaki mücadeleyi sosyal sorumluluğa taşıdı. Lösemili çocukların annelerinin el emeği ile yaptıkları taraftar bebekleri satışa çıkaran LÖSEV, 3000 çocuğu yaşama bağlamak için destek istiyor. Büyük şehirlerde bulunan alış veriş merkezlerinde satışa çıkarılan bu bebeklerden elde edilecek gelir, lösemili çocukların ücretsiz tedavilerinde kullanılacak.





Kezman, Burak ve İ.Toraman cezalı
Derbiden iki sarı kart cezalısı çıktı. Fenerbahçe'den Kezman ile Beşiktaş'tan Burak, dün gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düştü. Sırp oyuncu, Trabzonspor karşılaşmasında, Burak da Bursaspor deplasmanında görev yapamayacak. Bu arada kırmızı kart gören İbrahim Toraman da Erciyes ile oynanacak kupa finalinde ve Bursa deplasmanında forma giyemeyecek.

3 Mayıs 2007 Perşembe

Fener UEFA'ya gidiyor

Futbol Federasyonu’nu UEFA’ya şikayet etmek için harekete geçen Fenerbahçe Yönetimi, Başkan Michel Platini’den haziran ayının ilk haftasına randevu aldı.

Tek çare Platini
Haksızlığa uğradıklarını ve haklarını alabilmek için şikayet edecek merci bulamadıklarını düşünen Fenerbahçeli yöneticiler, UEFA’ya gidiyor. Özellikle kupa rövanşı sonrası yaşananlar nedeniyle sahanın kapatılması, Aurelio ve Başkan Aziz Yıldırım ile yöneticilere verilen ağır cezalar sonrası harekete geçen yöneticiler, çareyi dertlerini UEFA Başkanı Michel Platini’ye anlatmakta buldu.

Dosya hazırlanıyor
Fransız spor adamından bu amaçla randevu talep eden Fenerbahçeli idarecilere, haziran ayının ilk haftasına randevu verildiği kaydedildi. İki sezondur maçlarında olan hakem hatalarını bir kaset haline getirecek olan yöneticiler ayrıca yaşananlarla ilgili hazırlayacakları dosyayı Platini’ye sunacak. Bu arada Fenerbahçe dışında birkaç kulübün daha UEFA’ya gitmeye hazırlandığı belirlendi.

Appiah dönüyor!

Fenerbahçe'nin Ganalı Yıldızı Stephen Appiah, Beşiktaş maçında forma giymesi bekleniyor. Sol dizinden sakatlanan Ganalı oyuncu bu yüzden Denizlispor ve Beşiktaş ile oynanan Türkiye Kupası Yarı final rövanş maçlarında forma giyememişti.
Uzun süredir takımdan ayrı olarak çalışan Appiah bu akşam saat:18:00'deki antrenmanda takım ile birlikte çalışacak.Taktik ağırlıklı geçecek çalışmada teknik direktör Zico, Appiah'ın son durumunu çift kale maçta görmüş olacak.
Sakatlığı büyük ölçüde geçen Appiah'ın bir sürpriz olmazsa Beşiktaş'a karşı forma giyeceği ifade edildi.

Milan İstanbul'un rövanşını istiyor

Şampiyonlar Ligi'nde salı günü yapılan karşılaşmada Liverpool, finale yükselirken, Manchester United'ı 3-0 yenen AC Milan son finalist oldu.

2005 yılında İstanbul'da Şampiyonlar Ligi final maçında kupayı kaybeden AC Milan, 23 Mayıs'ta Atina'da yapılacak olan mücadelede rövanş için sahada olacak.

Yarı final ilk maçını, deplasmanda son dakika golüyle 3-2 kaybeden AC Milan, rövanş mücadelesinde İngiliz temsilcisini, ilk yarıda Kaka ve Clarence Seedorf, ikinci yarıda da Gilardino'nun golleriyle 3-0 yenerek finale yükseldi.

İlk maçtaki AC Milan'ın 2 golünü de kaydeden Kaka, Clarence Seedorf'un pasında topla buluşarak 11. dakikada topu filelerle kavuşturarak takımını öne geçirirken, 30. dakikada bu kez Seedorf, farkı 2'ye taşıdı.

İlk yarı İtalyan temsilcisinin 2-0'lık üstünlüğü ile tamamlanırken, karşılaşmanın tamamlanmasına 10 dakika kala Massimo Ambrosini'nin pasında Albertino Gilardino maçın skorunu ve aynı zamanda da son finalist takımı belirledi.

AC Milan: Dida, Oddo, Nesta, Kaladze, Jankulovski, Gattuso, Pirlo, Ambrosini, Seedorf, Kaka, Inzaghi.

Manchester United: Van der Sar, O'Shea, Brown, Vidic, Heinze, Fletcher, Scholes, Carrick, C.Ronaldo, Giggs, Rooney.

2 Mayıs 2007 Çarşamba

Tigana veda ediyor

Kartal'ı kupada finale taşıyıp, ligde şampiyonluk yarışına ortak eden Fransız teknik adamın, Başkan Demirören'le görüşerek ipleri kopardığı ortaya çıktı. Jean Tigana'nın bugün basın toplantısıyla kararını açıklaması bekleniyor
Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana, sezon sonunda siyah - beyazlı kulüple yollarını ayırma kararı aldı. Kartal'ı kupada finale taşıyıp, ligde şampiyonluk yarışına ortak eden Fransız hoca, bir yıl daha sözleşmesi bulunmasına rağmen birçok konuda yöneticilerle yaşadığı fikir ayrılıkları yüzünden görevini bırakmaya karar verdi.
Antalyaspor'u 1-0 yendikleri maçtan sonra Başkan Yıldırım Demirören ile bir araya gelen tecrübeli teknik adamın, veda kararını kesin bir dille açıklayarak ipleri kopardığı öğrenildi. Tigana'nın yapılan bu görüşmede şartlar ne olursa olsun Beşiktaş'ta kalmayacağını söylediği ifade edildi.
İşte ayrılığın gerekçeleri
Jean Tigana, siyah - beyazlı yönetimle ilk krizi yardımcısı Zeki Önatlı ve tercümanı Sinan Serhatlıoğlu'nun görevden alınması sırasında yaşadı. Bu olay nedeniyle yönetimle arasında güven sorunu patlak veren Tigana, futbol şubesinin başına geçen Celal Kolot'la da sık sık ters düştü. Yöneticilerin sürekli soyunma odasına girmeleri, maç öncesi ve devre aralarında takımın motivasyonunu bozmaları, bu konudaki sıkıntısını defalarca dile getiren Fransız hoca ile yöneticiler arasındaki gerilimi tırmandırdı.
Delgado'nun transferinde komisyon aldığı iddialarını kulübün resmi internet sitesinden yalanlama isteğinin, yönetim tarafından kabul edilmemesi de Tigana'nın kulübe karşı olan güvenini ciddi şekilde sarstı.
Yönetimin yanı sıra taraftarların Sakaryaspor beraberliğinden sonra takıma tepki göstermesi, İnönü'deki Fenerbahçe maçından sonra da destek vermeleri Fransız hocayı gelecek için endişelendirdi.
Mehmet Topuz krizi
Celal Kolot'un, geçtiğimiz günlerde Ümraniye'de basına verdiği kahvaltıda, "Mehmet Topuz'a ne gerek var. İyi bir Ali Güneş, Topuz'dan daha iyidir" açıklaması ise bardağı taşıran son damla oldu.
Tigana'nın, yönetimin yeni sezon için kamp yeri arama çalışmalarına karışmaması ve transfer konusunda görüş bildirmemesinin de Beşiktaş'la yollarını ayırmaya karar verdiği şeklinde yorumlandığı belirtildi.
Fransız hocanın, Fenerbahçe ile oynayacakları derbi maçı öncesi bugün Ümraniye'de bir basın toplantısı düzenleyeceği ve veda kararını kamuoyuna açıklayacağı kaydedildi.
Bu arada Tigana, şampiyonluk havasına giren futbolcularını kalan maçlara en iyi şekilde motive edebilmek için yoğun çaba harcıyor. Deneyimli çalıştırıcı her fırsatta, dört maçı da kazanarak sezonu mutlu sonla bitireceklerine inandığını dile getiriyor.

Süper Lig karnesi
Sezon Maç G B M
2005-06 23 10 6 7
2006-07 30 17 7 6

Kupa karnesi
Sezon Maç G B M
2005-06 8 6 - 2
2006-07 8 5 1 2

UEFA karnesi
2005-06 3 1 1 1
2006-07 6 2 1 3

İlk finalist Liverpool


Şampiyonlar Ligi'nde iki İngiliz temsilcisinin karşı karşıya geldiği mücadelede Chelsea'yi penaltılarla 4-1 deviren Liverpool ilk finalist oldu.
Chelsea'nin 1-0 kazandığı ilk maçın rövanşında ev sahibi Liverpool 22. dakikada Agger'in golüyle öne geçti ve karşılaşmanın normal süresi 1-0 kapandı.
Uzatmada iki takım da kendine turu getirecek golü bulamayınca bu kez penaltılara geçildi.
Penaltılarda Liverpool kullandığı dört vuruşu gole çevirdi. Chelsea'nin kullandığı üç penaltıdan ikisini kalecisi Reina kurtarınca finale uzanan taraf Liverpool oldu.
Milan-M.United
Kupanın ikinci yarı final rövanş karşılaşmasında bugün ilk maçı evinde 3-2 kazanan İngiliz Manchester United ile İtalya'nın Milan takımı karşı karşıya gelecek.
TSİ 21.45'te başlayacak maçı Star TV naklen yayınlayacak.
Turu geçecek takım 23 Mayıs Çarşamba günü Atina Olimpiyat Stadı'nda oynanacak finalde Liverpool ile mücadele edecek.

Altın Adam Alex


Alex de Souza, "11 Altın Adam" yarışmasında Nisan ayının en iyisi seçildi. Süper Lig'in son dört haftasında orta saha oyuncuları arasında yapılan değerlendirme sonucunda Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı altın adam seçilirken, Beşiktaşlı Koray Avcı gümüş, Antalyasporlu Souza da bronz adam oldu. Nisan ayının altın teknik direktörü ise Erciyesspor'un hocası Bülent Korkmaz olarak belirlendi. Mustafa Kamil Abitoğlu da ayın altın hakemi seçildi.

Yönetimden sıkı markaj

Fenerbahçe, bir günlük iznin ardından, Beşiktaş derbisinin hazırlıklarına dün başladı. Zico yönetimindeki idmanı, asbaşkanlar Mahmut Uslu, Neşet Yalçın ve yönetici Ali Yıldırım da izledi. Antrenman öncesinde sahada teknik heyet ve futbolcuları çevresine toplayan Uslu'nun, yaklaşık 10 dakikalık bir konuşma yapması dikkati çekti. Hafif sakatlıkları bulunan Tümer ve Edu, antrenmanın son bölümünde çalışmayı bırakıp içeri girdiler. Kezman ve Appiah'ın katılmadığı çalışmayı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Yakacık Çocuk Yuvası'nın 7-12 yaş futbol takımı oyuncuları da izledi. Bu arada Edu, 9 Haziran'da İspanya'da çocuklar yaranına yapılacak organizasyona davet edildi.

'Yerli hoca gibisi yok'

Tümer, her zaman Türk teknik adamdan yana olduğunu söyledi, "Yerlilere neden yabancıların yüzde 5'i kadar kredi verilmez anlamıyorum" dedi


Fenerbahçe'nin yıldız oyuncusu Tümer Metin, her zaman yerli teknik direktörden yana olduğunu belirterek, üç büyük takımın genelde yabancı hocalar tarafından çalıştırılmasına karşı çıktı.
Tecrübeli oyuncu, FourFourTwo dergisine verdiği röportajda, "Gerets'in, Tigana'nın veya Zico'nun buldukları kredinin yüzde 5'i neden bir Giray Bulak'a, Yılmaz Vural'a, Güvenç Kurtar'a veya Hikmet Karaman'a verilmez, bunu halen anlayabilmiş değilim. Türk futbolcusu duygusal bir yapıya sahip. Yani sahaya çıkarken biraz 'pohpohlanmak' ister. Tercüman, aradaki o yoğunluğu sağlayamıyor diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'Maske takacağım'
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in taktiksel anlamda dünyanın bir numarası olduğunu belirten Tümer, saha içinde genelde yüzü gülmeyen bir futbol olarak bilinmesiyle ilgili olarak da ilginç açıklamalar yaptı.
Başarılı futbolcu, "Yunanistan maçında, Alkmaar maçlarında attığım gollerden sonra mutsuz olmam için bir sebep var mı? Yok, ama bu benim doğal halim. Bundan sonra sahanın kenarına 'gülen adam' maskesi koyup, gollerden sonra suratıma onu takmayı düşünüyorum" dedi. Tümer, Türkiye'nin en iyi üç futbolcusunu ise Hakan Şükür, Tuncay ve Arda olarak sıraladı.
Fenerbahçe Kulübü, PFDK'nın verdiği cezalara, resmi internet sitesinde tepki gösterdi. Sitenin giriş sayfasında "Engelleyemeyeceksiniz" başlığıyla, daha önce kazanılan bir şampiyonluğun ardından yapılan kutlamalarla ilgili fotoğraf yer aldı.

Zico nerede oturacak?


Brezilyalı hocaya verilen ceza, sorun oldu. İnönü'de rakip taraftarların arasında oturamayacağı için Fenerbahçe Teknik Direktörü'ne yer aranıyor.
Uygun bir yer yok
PFDK’nın teknik direktör Zico’ya verdiği bir maç ceza, beraberinde büyük bir sorun yarattı. Maç Şükrü Saracoğlu’nda oynansa sorun yoktu ancak İnönü’de olunca, Fenerbahçeli yöneticileri bir düşüncedir aldı. Çünkü bu durumlarda normalde teknik direktörler tribünde oturuyor. Ancak yedek kulübelerinin arkasında ateşli Beşiktaş taraftarı olduğu için Brezilyalı hocanın burada durması mümkün değil. Yöneticilerin düşündüğü olasılıklardan birisi, tecrübeli teknik adamın, şeref tribününde oturtulması. Ancak bu durumda, Zico’nun takımına telefonla da olsa taktik ulaştırması bir hayli zor.

Aurelio endişesi
Bir başka olasılık da, Beşiktaş Yönetimi’nden localardan birini kullanma hakkını istemek. Tabii bu da beraberinde bazı sorunları getirecek. Ters bir sonuçta, locadakilerle Zico arasında tatsız bir hadise yaşanması söz konusu. Bu yüzden loca olasılığının çok düşük olduğu görülüyor. Bir yandan bu sorunu çözmeye çalışan yöneticiler, bir yandan da Aurelio’nun yokluğunun takımı olumsuz etkilemesinden endişe ediyor. Çünkü Sambacı, son haftalarda müthiş oynuyordu. Teknik direktör Zico’nun da, Aurelio’nun yerine, Stephen Appiah’ı görevlendirmesi bekleniyor.

Fener nakavt oldu

PFDK, SARI-LACİVERTLİ KULÜBE, BEŞİKTAŞ KUPA MAÇININ FATURASINI KABARIK ÇIKARDI
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Fenerbahçe'ye tarihinin en ağır cezalarından birini verdi.
Beşiktaş ile oynanan Fortis Türkiye kupası maçında yaşanan olaylar, maç sonrası medya yoluyla yapılan açıklamalar nedeniyle başkan ve yöneticilere toplam 3 yıl 7 ay hak mahrumiyeti cezası kesildi.
Maçtan sonra soyunma odası girişinde hakem Selçuk Dereli'ye ağır bir şekilde hakaret eden ve eylemini ısrarla sürdüren Aziz Yıldırım'a 1 yıl hak mahrumiyeti ve 20 bin YTL cezası veren kurul, en ağır faturayı Ali Koç'a kesti.
Federasyon mensuplarına ve hakemlere görsel medya yoluyla hakaret ederek, kişilik haklarına ağır saldırıda bulunduğu gerekçesiyle Koç'a 2 yıl men ve 30 bin YTL para cezası öngörüldü. Rico'ya yok
PFDK, Mahmut Uslu'ya sportmenliğe aykırı davranışları yüzünden 1 ay, maçın hakemine hakaret eden ve daha önceden cezası bulunan Murat Özaydınlı'ya ise 6 ay hak mahrumiyeti cezası kesildi.
Kurul aynı şekilde görsel ve yazılı basın yoluyla sportmenliğe aykırı davranışta bulunduğunu belirlediği Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico'ya bir maç, stadın otoparkında Beşiktaşlı Ricardinho'ya saldıran Aurelio'ya ise 2 maç ceza verdi.
Ricardinho'ya ceza verilmesini gerektirecek kanaate varamayan kurul, kırmızı kart gören Lugano için de ekstra ceza vermedi. Toplantıda dosyaları görüşülen Beşiktaş kalecisi Runje ile Serdar'a da ihtar çıktı.
Trabzon maçı seyircisiz
Kurul kupa maçında yaşanan saha olayları nedeniyle Fenerbahçe kulübüne bir maç seyircisiz oynama ve 30 bin YTL para cezası verdi.
Beşiktaş yardımcı antrenörünün başına isabet eden ve yaralanmasına yol açan çakmağın bu cezaya yol açtığı bildirilirken, sarı-lacivertli ekibin kendi sahasında oynayacağı ilk lig maçı olan Trabzonspor müsabakasına Tahkim Kurulu'na yapılacak itiraz reddedilirse seyirci alınmayacak.
Öte yandan kurul, Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan'a teşvik primi ile ilgili açıklamaları nedeniyle 1 ay hak mahrumiyeti cezası verdi.
Adres belli: Tahkim
Disiplin Kurulu'nun cezaları açıklanmasından sonra kulüp binasında olağanüstü toplanan sarı - lacivertli yönetim, bugün Tahkim Kurulu'na itirazda bulunacak
Fenerbahçeli yöneticiler, PFDK'nın akşam saatlerinde cezaları açıklamasından sonra kulüpte olağanüstü bir toplantı yaparak Tahkim Kurulu'na itiraz etme kararı aldı. Bugün Tahkim'e başvurarak, Teknik Direktör Zico, Aurelio ve sarı - lacivertli takıma verilen cezalara itiraz edecek olan yönetimin, sert bir bildiriyle tepkisini ifade edeceği bildirildi.
Bu arada Denizlispor maçının naklen yayınının aksamasına yol açan kablolarının kesilmesiyle ilgili araştırmasını sürdüren Fenerbahçe yönetimi, taraftarlardan yardım istedi. Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, "Kulübümüz, konunu aydınlatılması yönünde ciddi bulgulara ulaşmıştır. Kabloların kesilmesine tanık olan ya da bilgisi bulunan taraftarlarımızın, 0216 542 19 07 nolu telefona başvurmaları rica olunur" ifadeleri kullanıldı.
TAKIM
1 maç seyircisiz
AURELIO
2 maçtan men




ZICO
1 maçtan men



YILDIRIM
1 yıl ceza



ALİ KOÇ
2 yıl ceza